Henry Caldwell COOK

 

H. Caldwell Cook (1885-1939) doğal eğitim ve kendi kendini yönetme kavramlarının savunucusu bir öğretmendir. Cambridge Perse Okulunda öğretmenlik yapmıştır. 1917’de yayınladığı The Play Way adlı kitabıyla tanınır.

 

Bir öğrencinin kendi davranışlarını kontrol edebildiği gibi kendi eğitimini de kontrol etmesi görüşünü savunur.      

Kendi kendini yönetmek kavramı iki anlamdadır. Birincisi öğrencilerin yaptıkları iş konusundaki disiplinleri, ikincisi ise kendi öğrenimiyle ilgili sorumluluğuna ilişkin kendini yönetmesidir. Cook öğrencilere kendi öğrenimlerinin sorumluluğunu vermek gerektiğini söyler. Kimseye istemediği birşey zorla öğretilemez. 

 

Sıralarla dolu bir sınıfta yapılacak 40 dakikalık bir ders okuma yazma ve sayma dışında bir etkinliğe fazla olanak vermez. Öğretmen öğrencilere fazla bir seçme özgürlüğü veremez. Cook’a göre eğitim sistemi öğrencilere sadece bilgi aktaran bir sistem olmamalıdır. Bu bilgi aktarma ve sınıf sistemi öğrencinin özgürlüğünü ve yaratıcılığını kısıtlamaktadır. 

 

Bu sisteme bir alternatif olarak sınıfların kendi kendini yönetmesi konusunda bir kuram ortaya atmıştır. Kuramının edebiyat, anadil, elsanatları gibi derslerde çok faydalı olduğunu savunmaktadır. Öğrencilerin belli konuları öğrenmeye istekli olmasını sağlayabilmek için oyun yolunu önermiştir. Bu şekilde öğrenciler hem öğrenmekten zevk alacaklar, hem de bu konuyu ciddiye almazlarsa bu haktan mahrum olacaklarını düşüneceklerdir.

 

Sınıfta seçimler yapılarak bir görev dağılımı yapılacak, bir başkan seçilecek, o atamalar yapacak, örneğin ödevlerin toplanması, sıraların düzgünlüğü, pencerelerin açılması ya da oynanacak oyunların sahnelenmesi gibi görevler için işbölümü yapılacak ve öğrencilerin kendi kendilerini denetlemeleri sağlanacaktır. Sistem aynı bir ülke yönetimi gibi olacak, oylamalar, atamalar, sorumluluklar ve sorumluların hesap vermesi olacaktır. Görevini yerine getirmeyenleri başkan görevden alacak ve bu yöntem ders yılı boyunca devam edecektir.

 

Cook 13 yaşındaki öğrencilerle İngilizce dersinde yaptığı bir çalışmayı şöyle anlatmaktadır: Öğretmen tarafından bu derste işlenmek üzere seçilmiş düzyazı örneği makaleler ile şiir örneği baladlar ve antolojiler vardır. Sınıf önce düzyazı veya şiir incelemesi konusunda ikiye ayrılır. Aslında bu yapay bir bölünmedir, çünkü düzyazı veya şiire ilgi aynı orandadır. 

 

Ancak esas ilgi yönetim konusundadır. Dersin şiir üzerinden incelenmesini isteyen yönetime karşı muhalefet gurubu onları yenilgiye uğratırlar, ancak asıl konu bir önceki ödevlerin hazırlanması konusunda bu işle görevli olan öğrencinin görevini iyi yapamamasıdır. Böylece muhalefet grubu yönetimi devirerek görevi devralır.

 

Neden bu alıştırmayı yapmalıyım?

Çünkü bu dil öğrenmene yardımcı olacak.

Neden dil öğrenmeliyim

Çünkü öğrenmek gerek.

 

Öğrencinin sorularına makul bir yanıt verilmediği zaman, öğrenmek çocuğun ilgisini çekmeyecektir. Ancak bir şiiri ezberlemesini ya da bir kitabı okumasını istemek yerine, o metni oynayacağını bilmek öğrencinin ilgisini çekecektir.

 

Kaynak: www.infed.org/thinkers

Çeviren: Nevin Öktem 
Oluşum Drama Enstitüsü